Bu Blogda Ara

20 Ocak 2022

Hamdi ŞAMİLOF 1894-1969 (Biyografi)


***Komünist Romanının yazarı
Prof.dr. Cengiz Yalçın ile...




adı Hamdi 

soyadı Şamilof 

894 te Alano’da doğdu 

                          Salih ve Asiye’den 

daha beş’ ine girmeden 

                   babası gitmişti eşkıya peşinden 

                                                  yıllar 

                                                    yıllar geçti 

                                            haber gelmedi pederinden 

çok sonra duyduk ki 

kardeşleri olmuştu 

          Geredeli  Bahire  anneden 

yalnızdı 

   kimsesizdi 

             doğuran Asiye 

                          abisi Emin 

                                   ve 

                           amcası Rus Mehmet’ten 

büyüdü 

      geldi 20 yaşına 

                      Alano   

         dar gelmeye başladı ona 

               geleceğini aramak için koyuldu yola 

                                           ilk önce Trabzon’a 

                                                                          orda 

                                                        bindi vapura  

Batum’da verdi mola 

amcası Rus Mehmet 

çalışıyordu  Saratov  ‘da 

gitti amca yanına 

başladı çalışmaya 

çok geçmedi aradan 

Alaman ’lar  saldırdı Rusya’ya 

adını dahi sormadan 

yaptılar O’nu asker 

Çar’ın ordularına 

cephede ölüm vardı 

gidenler dönmüyordu 

Osmanlı tebaası  Hamdi 

burada ne arıyordu 

Çar karşıtı Bolşevikler 

cepheden göcüyordu

bunu gören  Hamdi 

Onlara katılıyordu 

Bolşevikler toplandı 

Kızıl bayrak altında 

Osmanlı tebaası Hamdi 

Troçki’nin yanında 

Çeka örgütünde 

yararlıklar  gösterdi 

Vayenni komisarı* 

madalyası verildi 

ikinci sene 

emekçi  üniversitesinde 

Nazım Hikmet 

          Vala Nurettin 

                 Şevket Süreyya 

                                  ve diğerleri 

                girdiler hanesine 

24 senesinde 

döndü memleketine 

ilk olarak gitti 

             annesinin  kabrine 

sonraki hedef gitmekti  İstanbul’a 

Trabzon’da vapurda 

                 denizin ortasında 

                       selam ve saygı sundu  Mustafa Suphi 

                                                                   ve yoldaşlarına 

                                                 O esnada Maria 

                                                    Kahyanın yatağında !!! 

bunu bilmedi Hamdi 

           İstanbul yollarında 

Karadeniz dalgalı 

"bata 

     çıka 

           bata 

                  çıka" 

ulaştı  İstanbul’a 

gelmişti şimdi sıra  

daha  beş ’inde  bırakıp  

                           giden baba ’ya 

düştü yollara 

önce Bolu’ya 

             sonra  ver elini Gerede 

                                 ulaştı baba ocağına 

baba ile hesaplaşma 

              bir süre  bakışma 

                     ardından hasretle sarılma 

                              Laz Salih’in yaşları döküldü sakalına 

eli oğul omzunda 

sonra dedi ki baba 

bak bunlar kardeşlerin 

bu da  Bahire Anan 

gittiği yoldan döndü 

İhlamur caddesi 35 bölü  a  ‘ya 

        sene 38 

             donanma davasında 

                       uyduruk suçtan 

                                    yargılandılar 

                                          Yavuz zırhlısı 

                                                        sonra 

                                                             Erkin gemisi subay 

                                                                             gazinosunda 

 Nazım 

      o günleri şöyle anlattı dostlarına 

  (…) 

“ ilkin yetmiş altı gün: 

sessiz düşmanlığında üstüme kapanan kapının; 

sonra , saç bir geminin başaltında yedi hafta. 

Lakin yenilmedik, 

Kafam: 

İkinci bir insandı yanımda. 

Çoğunun yüzünü unuttum büsbütün, 

Yalnız,çok ince,çok uzun  bir burundur aklımda kalan 

Halbuki kaç kere karşımda oturup dizildiler. 

Bir tek kaygıları vardı , hakkımda hüküm okunurken: 

Heybetli olmak. 

Değildiler. 

İnsandan çok eşyaya benziyorlardı: 

Duvar saatleri gibi ahmak , 

Kipirli. 

Ve kepçe , zincir  filan gibi hazin  ve rezildiler.” 

liman 

     liman 

            dolaştılar  Marmara da 

hileli ve sahte yargılamada 

20 yıl Nazım Hikmet Ran’a 

                          18 yıl Hamdi Şasmilof’a 

                                        5 yılda hayat arkadaşı 

                                                          Emine hanıma 

koydular onları 

                Sabahattin Ali’nin 

                           Sinop’ta yattığı koğuşa 

             ranzasında  yatarken            

                                 gözlerini dikti duvara 

                                                bir yazı ilişti bakışlarına 

“Dışarda deli dalgalar 

Gelip duvarları yalar 

Seni bu sesler oyalar 

Aldırma gönül aldırma” 

          Sabahattin Ali 

onlarca sene sonra 

          sene geldi elliye 

                          haksız yere 

                                acı 

                                    keder 

                                          ve 

                                     elem 

                                          bıraktı   kendini  neşeye…. 





Sayfamızı ziyaret ettiğiniz için teşekkürler. face:Mehmet Şamilof

Hiç yorum yok: