Karışalım dedik ahaliye
Düşmüştü önüme
Sağ omuzu yakındı yere
Şeklinden anladım
Verecekti bana ilginç hikaye
Başladım takibe
Benziyordu heykele Hergele
Yürüdüm ardı sıra
Aniden çıkardı telefonu
dayadı kulağına
Omuzu biraz daha yaklaştı sağ bacağına
Talimatlar yağdırıyordu uzaktaki yakınına
Kısa sürdü
Konuşulan telefon başladı çalmaya
“ırmağının akışına ölürüm Türkiyem
Irmağının akışına ölürüm Türkiyem
Irmağının akışına ölürüm Türkiyem”
nidalarıyla
Aloooo dedi feryat figan yaparcasına
uzun sürmedi konuşma
Heykel kılıklı Hergele
bastı küfrü yanlış numara diye
arayana
Biz bakalım hikayenin devamına
Heykel gibi Hergele önde
Sağ omuzu yine olmaması gereken yerde
Saptı sahile
Girdi sokağın içene
Bende ensesinde
Girdi rastladığı ilk çay bahçesine
oturdu taburenin birine
aldı telefonu eline
mesaj yazıyordu birine
az sonra zübük kılıklı biri ilişti dibine
Biraz dikildim
manalı manasız
sağa sola bakındım
boş sandalye bulmaktı maksadım
Oturdum karşısına
Gözüm takıldı çengel bıyığına
Üç adet telefonu dizdi sehpanın boşluğuna
Yer kalmadı marlboro sigarasına
ve dupont marka çakmağına
Eli havada
künyesi kıllı kolunda
garson çağırıyordu yanına
Sağ elini kalamadı havada
Rengarenk
kocaman taşlı beş yüzük
büktü bileğini aşağıya
Birşeyler anlatıyordu zübük kılıklı arkadaşı
Omuzu düşük arkadaşının Bilal’e benziyordu anlayışı
Unuttum buluşacağım arkadaşı
Üsküdar’da idik sabahtan beri
Gezdik sergileri
Takıldık hergele heykelin keyfine
Dönmek gerek Güngören’e geri
Şamilof -27.10.2023